Page 18 - Akademi Dergisi Temmuz
P. 18

BİR VAKIF MEDENİYETİ ESERİ:


                  İSTANBUL EĞİTİM, KÜLTÜR VE


                  SOSYAL HİZMETLER VAKFI,

                  İSTANBUL İSLÂMÎ İLİMLER


                  AKADEMİSİ





                  Her ne kadar  slam öncesi toplumlarda da vakıf benzeri müesseseler        Sebaha in Kazaz
                  oldu u bilinse de icra e ikleri toplumsal fonksiyonları bakımından        E itimci Yazar
                   slâmî dönem vakı arına nazaran oldukça dar kapsamlı yardım
                  kurulu ları olarak tanımlanabilirler.



                                                             Vakı ar,  medeniyetimizin  mümtaz  kurumları  olarak  tarihte  ve
                                                             günümüzde önemli görevler yürüten müesseselerdir. Vakıf, TDK
                                                             sözlü ünde, “1. Bir hizmetin gelecekte de yapılması için belli
                                                              artlarla ve resmî bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse
                                                             tarafından bırakılan mülk, para. 2. Bir topluluk veya bir kimse
                                                             tarafından bırakılan mülk ve paranın idare edildi i yer. 3. Birçok ki i
                                                             tarafından kurulan ve toplum yararına çalı mayı ilke edinen
                                                             kurulu .” olarak tanımlanmaktadır. Vakıf; bir gayenin tahakkuku
                                                             için, Allah rızasını kazanmak için yapılan ba ı  ve bu ba ı ları en
                                                             verimli bir   ekilde de erlendirmek için  kurulmu  müesseseler
                                                             olarak da ifade edilebilir.
                                                             Vakıf  olarak bir varlık ayırma ve  bu varlı ı hizmete dönü türme
                                                             sürecinde insanı motive eden güç, hayır yapma ve sadaka-i cariye ile
                                                             elde edilecek dünyevi haz ve uhrevi ecirdir. Vakı ar, insanların iyilik
                                                             amacıyla ayırdıkları varlıkları hizmete dönü türen, ki ilerin yerine
                                                             bu yardımları sürdürülebilir olarak yürütme görevini üzerine almı
                                                             kurumlar olmu lardır.
                                                             Vakı arın bir di er sosyal sorumlulu u; geçmi ten gelen dinî,
                                                             sosyal, kültürel  ya antıları  gelecek nesillere  do ru  ve  sa lıklı  bir
                                                              ekilde aktarmak olarak kabul edilebilir.
                                                             Her  ne  kadar   slam  öncesi  toplumlarda  da  vakıf  benzeri
                                                             müesseseler oldu u bilinse de icra e ikleri toplumsal fonksiyonları
                                                             bakımından  slâmî dönem vakı arına nazaran oldukça dar kapsamlı
                                                             yardım kurulu ları olarak tanımlanabilirler.
                                                             Genelde  slâm medeniyetinde ve özelde Osmanlı Devleti sosyal
                                                             hayatında vakı arın önemli yerleri ve görevleri olmu tur. Bizzat
                                                             devlet ricali; padi ah, padi ah hatunları, pa alar, varlıklı ki iler
                                                             vakı arla  özel  ilgilenmi   ve  sürdürülebilir  bir  yapıya
                                                             kavu turulmasında özel çaba sarf etmi lerdir. Bu itibarla vakı ar
                                                             toplumun e itiminde,  kültürün bir sonraki nesle  aktarılmasında
                                                             önemli roller üstlenmi lerdir.
                                                             Günümüzde milletimizin temel de erleriyle ili kisini zayı atan
                                                             de i im ve dönü üm, gün geçtikçe bir “kimlik problemi”ne
                                                             dönü mü tür.  En  büyük  problem  de  din  alanında  ya anan
                                                             tahribatlardır.  slâm âlimleri tarafından, temiz kayna ından bizlere
                                                             ta ınan Ehl-i Sünnet itikadına olan ihtiyaç, toplumun her kesiminde
                                                             gözle görülür bir  ekilde hissedilmektedir.

         AKADEMİ  I  16
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23