Page 14 - Akademi Dergisi Temmuz
P. 14

VAKIF MEDENİYETİNİ




                  BUGÜNE TAŞIMAK






                  Modern devletlerin bugün yüklendi i birçok sosyal hizmet,      Mahmut Kemal Aydın
                   slam toplumlarında uzun yıllar vakı ar vasıtasıyla yerine      hlas Vakfı
                  getirilmi tir. Osmanlıda 16. asırda Süleymaniye Külliyesinin   Mütevelli Heyet Ba kanı
                  yıllık bütçesi bile merkez bütçeden katlarca yüksektir.
                  Cumhuriyetin ilk 16 yılı içinde satılan vakıf sayısı tespit
                  edilebildi ine göre 8 bin 562’dir.  slâm tarihinde ilk vakıf
                  kuran ki i,  anlı Peygamberimiz Muhammed
                  aleyhisselamdır.



                                                             Davud aleyhisselam’ın o lu olan Süleyman aleyhisselam hem
                                                             peygamber hem de sultandı. Allahü teala kendisine bütün hayvan-
                                                             ların dilinden anlamayı ihsan etmi ti. Cenabı Hak,  hüdhüd ku una
                                                             da yeryüzünün derinliklerindeki suyu görme kabiliyetini vermi ti.
                                                             Hazreti Süleyman, ordusu ile seferdeyken su lazım olunca hüdhüd
                                                             ku u havalanır, su olan yeri ke fedip Süleyman aleyhisselama arz
                                                             ederdi. Süleyman Peygamber de orayı kazdırır ve ordusundaki
                                                             askerlerin ihtiyaçlarını giderirdi…
                                                             Hazreti Süleyman, bir gün yine huzuruna hüdhüd ku unu ça ırdı.
                                                             Fakat ku , davete icabet etmedi. Tekrar haber gönderdi ama
                                                             hüdhüd yine gelmedi. Bu sefer, Hazreti Süleyman kızıp,  ayet
                                                             gelmezse  iddetli bir  ekilde cezalandıraca ını bildirdi. Ku
                                                             huzuruna gelince, emre itaatsizlik e i i için onu azarladı. Hüdhüd
                                                             ise, “Senin sarayını ba ına yıkarım” diye Süleyman peygamberi
                                                             tehdit e i. Büyük Peygamber gülerek, “Senin etin nedir, budun
                                                             nedir ki! Küçücük bir ku sun. Benim sarayımı nasıl ba ıma
                                                             yıkacaksın?” diye sordu. Hüdhüd de, “Pençemle bir parça vakıf
                                                             arazisinin çamurundan alır, sarayının damına koyarım. Böylece
                                                             benim pençemle ta ıdı ım vakıf topra ı, senin sarayını ba ına
                                                             yıkmaya yeter!” dedi...

                                                             Yukarıdaki me hur kıssa, bize “vakıf” me umunun önemini ve
                                                              slamiye en önceki dinlerde de var oldu unu göstermektedir.
                                                             Önümüzdeki 9-15 Mayıs tarihleri ise Vakı ar Ha ası olarak
                                                             kutlanacak; vakı arın önemi bir defa daha idrak edilecektir. Biz de
                                                             bu vesileyle köklü vakıf kültürümüzü tekrar hatırlayalım…
                                                              SLAM YE E  LK VAKIF
                                                              slâm tarihinde ilk vakıf kuran ki i,  anlı Peygamberimiz
                                                             Muhammed aleyhisselamdır. Sevgili Peygamberimiz, bir tara an
                                                             Eshab-ı kiram efendilerimizi vakıf yapmaya te vik ederken, di er
                                                             tara an bizzat kendisi de vakıf yaparak, bütün Müslümanlara
                                                             örnek olmu lardır. Hayber Gazası sonrasında, Fedek ve Hayber’de
                                                             hissesine dü en hurma bahçelerini muhtaç ve garip kimselerin
                                                             faydalanması için vakfetmi lerdir. Hazret-i Ömer efendimiz de, bir
                                                             hurma bahçesini vakfetmek istediklerinde, “Bu hurma bahçesinin
                                                             aslını vakfet. Vakfedildikten sonra, artık o hibe edilemez, satılamaz,
                                                             miras bırakılamaz, yalnız o bahçenin mahsulü, yani hurmaları infak
                                                             edilir, yedirilir” buyurmu lardır.   te bu  ekilde, vakfın hukuki
                                                             çerçevesini ortaya koymu lardır. Eshab-ı kiram da birçok vakı ar
                                                             tesis etmi lerdir.

         AKADEMİ  I  12
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19