Page 23 - Akademi Dergisi Ocak
P. 23

AKADEMİ OCAK 2025                                                                    İlim ve Araştırma Dergisi
                                                        İSTANBUL İSLAMİ İLİMLER
                                                           AKADEMİSİ
          brahim A a, hemen o gün bir karar veriyor. Verdi i karar, üç
         adet altın küpü buldu unu ne hanımına ne çoluk çocu una ne de
         bir  ba kasına  söylememek.  Takkeci   brahim  A a,
         odunlu undaki küplerdeki altınları kısım kısım çıkartır. 1572
         yılında camiyi yaptırmaya ba lar. Bilinmeyen bir sebepten
         yapımı yakla ık 20 yıl süren caminin in aatı 1591-1592 yılında
         tamamlanır. Takkeci  brâhim A a tarafından yaptırılan külliye;
         cami, iki sebil, kuyu, hazîre ve sıbyan mektebi diye bilinen
         yapıdan olu maktadır. Vak yesinde, cami etrafında on be  hücre
         ve   bir   dershanenin  varlı ından  bahsedilmektedir.
         “Hadîkatü’l-Cevâmi” isimli kitaptan ve mezar ta ındaki
         ifadelerden caminin aynı zamanda Halvetî tekkesi  eklinde
         kullanıldı ı anla ılmaktadır. Avlunun kuzey kapısının
         üzerinde caminin II. Mahmud zamanında (1821 yılında)
         tamir edildi ini belirten bir kitâbe mevcu ur. Ayrıca
         Vakı ar Genel Müdürlü ü tarafından 1985’te yapılan
         tamira a cami içindeki ah ap dikmelerde ve kemer
         kö eliliklerinde kalem i leri ortaya çıkarılmı tır. Yapı, 2005
         yılından sonra esaslı bir  ekilde tamir görmü tür. Caminin
         en mühim hususiyetlerinden biri de zengin çinileridir.  znik
         çinilerinin yanı sıra XVII. yüzyıl Kütahya çinilerine de
         rastlanmaktadır. Günümüzde camiye ait bazı çini levhalar,
         Lizbon’da Gülbenkyan Müzesi’nde sergilenmektedir. Asma
         dalı ve üzüm salkımı, çiçek açmı  meyve a acı ve dalı, nar ve nar
         çiçe i, gül, lâle, karan l, menek e gibi meyve ve çiçekleri gibi
         moti er görülmektedir. Mercan kırmızısı, zümrüt ye ili, mavi,
 Önceleri söylemek istemedi ama a çı o kadar ısrar e i ki her gece   kafasından bir plan yaptı. Takkeci  brahim A a, sabah namazını   koyu lâcivert en sık kullanılan renklerdir. Ha a çiniler arasında,
 gördü ü rüyayı anlatmak zorunda kaldı. Rüya üzerine   kıldıktan sonra, ku luk vaktine kadar evde Kur’an-ı Kerîm,   Takkeci  brahim A a’nın buldu u altın küplerden bir
  stanbul’dan kalkıp Ba dat’a geldi ini duyan a çı, kahkahayı   ilmihâl okur ve tesbih çekerdi. Sonra ku luk namazını kılar, i ine   tanesini tasvir eden bir çini bulunmaktadır. Tamamen
 bastı:  gitmek için yola çıkar, besmeleyle dükkânını açardı. O gün sabah   bitkisel kompozisyonlu çinilerle kaplı olan mihrabın dı ında
 – Hay akılsız!.. Hiç rüya sebebiyle, üç üzüm danesi yemek için   namazından sonra, bahçedeki tavukların kümesine u radı. Baktı   ince i çili i ile devrinin üslûbunu yansıtan mermer minberi,
 bunca zahmete girilir, bunca masraf yapılır mı? Sende hiç akıl   ki follukta be  tane yumurta var. Yumurtalardan bir tanesini aldı.
 E-5 karayolu üzerinden 15 Temmuz  ehitler Köprüsü’ne   oldu.  Hanımına,  çocuklarına  bir  bahane uydurdu. Anadolu   yok mu?  Yata a girdi. “Hanım, biraz rahatsızım; karnım çok a rıyor!”   renkli camlı revzenleri, pencere kanatları, kündekârî kapısı ile
 gidenler; Merter’i, Cevizliba ’ı a ıp Topkapı mezarlıkları    ehirlerine  arakiye,  takke satmaya  gidece im  dedi. Ba dat’a   – Tedirgin oldum! Ne yapayım? Rüyama giren zat, çok nurlu bir   dedi.  ki saat sonra bahçeden hanımı gelip, “Efendi, nasıl oldun?”   cami oldukça zengin bir mimari sergilemektedir. Kesme ta tan
 hizasından geçerken Takkeci  brahim A a Camii’nin o zarif   giden bir kervana dâhil olup yola revan oldu. Ba dat’a vasıl oldu.   insandı. Dayanamadım, geldim i te!  diye  sorunca,  “Karnım  a rıyordu  ya!..  Sana  demi tim.  Geçti   in â edilen minare, caminin kuzeybatı kö esindedir.  Kare   mermerden yapılmı  kuyunun kapa ı ve çıkrı ı
 minaresini görebilirler. 16. yüzyıl Osmanlı mimarisinin   Sorup soru turdu.  Azamiye  Mahallesi’ni  buldu. Azamiye   Bu sefer a çı dedi ki:  elhamdülillâh. Bak yumurtladım. Yumurtlayınca karnımın   kaideli minarenin tek  erefesi olup üzeri kur un külâhlıdır.   kaybolmu tur. Kuyunun kuzey ve güney kenarlarında yine
 müstesna bir örne i olan camiyi 1591-92 yıllarında Arakiyeci   Mahallesi  denilmesinin sebebi,  mam-ı Azam Ebu Hanife   – Ben dahi her gece bir rüya görürüm. Rüyama giren bir pir-i   a rısı geçti.” deyip elindeki yumurtayı hanımına verdi. “Haydi,   Külliyede iki adet sebil mevcu ur. Bunlardan biri camiden   mermer ve tek parça  çıkrık ayakları, avluya bakan pencere
  brahim A a yaptırmı tır. “Arakiye” keçeden yapılan külâha   Hazretleri’nin kabrinin orada olmasaydı. Bunun için oraya   nurâni, ‘ stanbul’a git, Topkapı’da sur dibinde Arakiyeci  brahim   sabah çorbasını hazırla da yiyelim.   e geç kaldım.” dedi. Hanımı   önce in a  edilmi  olup  Davutpa a Caddesi’yle Takkeci Camii   üzerinde su haznesi bulunmaktadır. Kuzey avlu duvarı ile do u
 verilen isimdir. Bu caminin yapılı ının ilginç bir hikâyesi vardır.  Azamiye  Mahallesi  deniyordu.  Efendim,  Ba dat’ta  bir  de   A a diye birinin evi var, evi bul, evin odunlu unda üç küp altın   da yumurta elinde, “Bahçeden biraz ye illik toplayayım, çorbayla   Soka ı’nın kesi ti i kö ede ve Dervi  Pa a Çe mesi’nin   avlu duvarının kesi ti i kö ede yer alan çe menin ön
 Camiyi yaptıran Arakiyeci (keçeden takke yapan)  brahim A a,   Kâzımıye Mahallesi vardır. Kâzımıye Mahallesi denilmesinin   gömülüdür; onları al, key nce ya a!’ dedi. Ama rüya ile amel   yeriz.” diyerek bahçeye çıktı. Sabah çorbasını içtikten sonra   kar ısında bulunmaktadır.  Sebilin günümüzde yerinde   cephedeki mermer kitâbesinde, 1820 yılında Sadrazam
 eski  stanbul’un Topkapı’sında ya ayan bir garibandı. Kendisi ne   sebebi de on iki imamdan  mam-ı Musa Kâzım Hazretleri’nin   edilmez dedim, hiç üstünde durmadım. A çıdan bu sözleri   Takkeci  brahim A a, e e ine binip dükkânına do ru yola çıktı.   olmayan iki kitâbesinden biri cami içinde korunmaktadır.   Dervi   Mehmed  Pa a  tarafından  yaptırıldı ı
 kadar fakirse gönlü o kadar zengindi. Yaptı ı takkeleri, serpu ları   türbesinin orada olmasıdır. Neyse bizim Takkeci  brahim A a,   duyan Arakiyeci  brahim A a’nın gözleri parlamı , bütün   Tam çar ıya geldi i sırada, dükkânlarının önünde oturmu    Bu kitâbede sebilin 1578 yılında  brâhim A a tarafından   belirtilmektedir.  Caminin güneydo usundaki sıbyan
 satar; karısıyla zar-zor geçinirdi. Fakir olmasına ra men yine de   Azamiye Mahallesi’ni ve rüyasında kendisine söylenen köprüyü  yorgunlu u geçmi ti. Kendi kendine, “  te gördü üm rüyanın   olan esnaf arkada ları, “Gıt gıt gıdak!..” diyerek gıdaklamaya   yaptırıldı ı yazılıdır.  Sebilin üzerinde görülen sıvalı yapı,   mektebi hakkında yeterli bilgi yoktur. Günümüzde bo  olan
 büyük bir hede  vardı: Bir cami yaptırmak istiyordu. Hep bunun   de  buldu.  Köprünün  aya ında  gerçekten  üzüm  asması  vardı.   hikmeti anla ıldı!” diye dü ündü. Ama a çıya hiçbir  ey belli  ba ladılar. Me erse hanım, efendisi bahçeye çıkınca hemen   kuzeyde ve batıda sebil duvarlarına oturmaktadır. Sebil ile   yapının bir süre ev olarak kullanıldı ı bilinmektedir.
 hayalini kuruyordu. Bir gece, bir rüya gördü. Nur yüzlü bir   Demek ki mevsimi ki asmadaki üzümler de olgunla mı tı.  ndi, o   etmedi. A çıdan alaca ı haberi almı , ö renece ini ö renmi ti.   kom u kadına seslenmi . Efendisinin karnının a rıdı ını,   üzerindeki yapının giri i, Davutpa a Caddesi yönünden tek   Külliyede biri caminin avlusunun içinde, di eri sebilin arkasında
 ihtiyar rüyasında ona dedi ki, “Ey Takkeci  brahim A a; kalk,   asmanın üzümünden üç tane yedi. Karnı da acıkmı tı. Üzümü   Sonra da a çıdan müsaade istedi. Hemen  stanbul’a gidecek bir   sabah  namazından  sonra  yumurtladı ını,  yumurtlayınca  karın   bir kapı ile sa lanmakta olup içeride her iki mekâna farklı   yer alan iki hazîre bulunmaktadır. Bunların dı ında sebilin
 Ba dat’a git, Azamiye Mahallesi’ndeki köprünün aya ında   yedikten sonra baktı ki kar ıda bir  a çı dükkânı var.  A çıdan   kervan bularak kervana katıldı.  stanbul’a döndü. Evde hiç   a rısının geçti ini söylemi . Kom u kadın da kocasına söylemi .   kapılarla ula ılır.  çinde bir de kuyu mevcu ur. Sebilin kuzey   arkasındaki hazîrenin kar ısında kime ait oldu u bilinmeyen iki
 bulunan sahipsiz asmadan üç tane üzüm ye, gel.”  brahim A a   çorba istedi. Bir de kebap ısmarladı. Çok yorgundu.  stanbul’dan   kimsenin olmadı ı bir gün, evinin odunlu unu kazdı. Gördü ki   Kocası da i e erkenden gidip çar ıdaki arkada larına söylemi .   duvarında bir, batı duvarında üç penceresi vardır. Di er sebil,   mezar daha vardır. Avlunun içindeki hazîrede biri Takkeci
 uyandı. Bu rüyaya bir mana veremedi. Kendi kendine, “Hayırdır   Ba dat’a gelmek onu yormu tu. Yeme ini yerken a çı sordu:  orada gerçekten de 3 adet küp var. Üç küpün içi de çil çil altın...   Dolayısıyla  bizim  Takkeci  brahim  A a,  daha  i e  gelmeden   avlunun do u kapısının yanında sıbyan mektebiyle avlu    brâhim A a Camii  eyhi Ali Efendi’ye ait olmak üzere altı mezar
 in âallah, sübhânallah, lâ havle velâ kuvvete illa billah.” dedi.   – Hayrola yabancı, nereden gelip nereye gidersin?  Fakat küpleri ve içindeki altınları çıkartmadı. Tekrar küplerin   bütün esnaf bu vak’ayı birbirlerine hayretler içinde anlatmaya   duvarı arasında yer almaktadır. Do u avlu kapısının yanındaki   bulunmaktadır.  Sebilin arkasındaki hazîrede ise mezar ta ı
 Ertesi gece, aynı rüyayı tekrar gördü. Daha ertesi gece yine aynı   – Âsitâne’den, Dersaâdet’ten yani  stanbul’dan geliyorum.  üstünü ör ü.  imdi bunu hanımına ve çocuklarına söylemeli mi,   ba lamı lar. Esnaf arkada ları da bu sebeple, Takkeci  brahim   bir kapıdan caminin bahçesine geçilmekte ve sebile   kaybolmu  bir mezarla  brâhim A a’nın ve o lu Halil
 rüyayı gördü. Artık her gece aynı rüyayı görüyordu. Çok tedirgin   – Hayırdır in âallah, geli  sebebin nedir?  yoksa söylememeli miydi? Kara kara dü ündü. Hemen   A a’yı görünce gıdaklamaya ba lamı lar. Bu yüzden Takkeci   girilmektedir.  Yapının tam ortasında bulunan tek parça   Çavu ’un sandukaları yer almaktadır.

                                                                                                     AKADEMİ  I  21
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28