Page 36 - Akademi Dergisi Temmuz
P. 36

İNSANIN KENDİNİ TANIYARAK


                 RABB’İNİ TANIMA YOLCULUĞUNDA

                 İLİM, İRFAN VE MARİFETULLAH


                 MERHALELERİ





                                                                                            Metin Aykutlu
                                                                                            E itimci Yazar



                                                              lim; bilim, fen, feyiz, marifet gibi manaları bulunan çok anlamlı bir
                                                             kelimedir.  nsan, do u tan bilmeye, ö renmeye meraklı bir
                                            
                yaratılı a sahiptir.
                                                              lim, sonsuz bir okyanustur. Her insan, bu ummandan kapasitesi
                                                             kadar faydalanabilir ya da bu ummana damlalar bırakabilir.
                                                             Bilmenin, ö renmenin maksadı; kullu unun do ru bir  ekilde
                                   
	
                       ifasıdır. Faydası olmayan bilgiden sakınmak gerekir. Peygam-
                                                             ber’imizin bu minvaldeki  "Faydasız ilimden sana sı ınırım."
                                                             duası malumdur.  nsan zekî olabilir ancak ö rendiklerini hayra
                                                             yönlendirmiyor, hayırlı i lerde kullanmıyorsa zekâsını bo a
                                                             harcıyor demektir.
                                                             Müslüman, kendini/kullu unu bilerek Rabb’ini bilir. Müslüman’ın
                                                             okumaktan, ilim tahsil etmekten maksadı; kendini/kullu unu
                              
        
 
  	                idraktir. Rıza-ı Bari’ye kavu maktır. Sırat-ı müstakim üzere olmak-
                                                             tır. “Oku" emri ile ba layan kitabımızın, muhtelif ayetlerinde
                                                             bilmenin gere i ve faydası vurgulanmı tır. Peygamber Efendimiz,
                                                             ilim Çin’de dahi olsa talep etmeyi emretmi ; ilim ö renme süresini
                                                             be ikten mezara kadar olarak belirlemi tir.
                                                             Farz olan “Oku." emri, zaruret-i diniyye içindir. Zaruret-i
                                                             diniyye, kullu unu nasıl yapaca ına ait bilgilerdir.  lim,
                                                             amelden önce gelir.  Evvela emredilen, do ru olarak ö renilir.
                                                             Sonra ö rendi ine uygun amel edilir. Fırkamızı, mezhebimizi,
                                                             me rebimizi bildi imiz kadar Rabb’imize kavu uruz. Mârifetul-
                                                             laha ula ırız. Yani evvela kulluk, vazife tanımlanır. Sonra tanıma
                                                             uygun ifası gelir. Gelelim; neyi, nasıl tanımlamalıyıza:
                                                              NANCIMIZ
                                                             Resulullah’ın ve ashabının inancını  mam-ı A’zam Hazretleri
                                                             “Fıkh-ı Ekber” eserinde toplayarak ümmete babalık yapmı tır. Bu
                                                             hizmeti sebebi ile kendisine “Ebu Hanife” künyesi verilmi tir.
                                                             Fıkh-ı Ekber eserinde; Ehl-i Sünnet akîdesini kısa, özlü ve son
                                                             derece ihâtalı bir  ekilde ifade etmektedir.  mam-ı  a i Hazretleri
                                                             bu hakikati,  “Bütün âlimler  mam-ı A’zam’ın çocukları
                                                             hükmündedir.” sözü ile vecih bir  ekilde ifade etmi tir.

                                                              tika a tek hak mezhep Ehl-i Sünnet vel Cemaat’tir. Ehl-i
                                                             Sünnet’in kurucusu  mam-ı A’zam’dır.  mam-ı Maturidi ve  mam-ı
                                                             E ’ari,  mam-ı A’zam’ın “Fıkh-ı Ekber” eserini  erh eden, açıklayan,
                                                             mânasını izah eden iki Ehl-i Sünnet âlimidir. Mâtûridî ve E ’arî
                                                             mezhebi tabirleri mecazidir. Mâtûridî ve E ’arî iki ayrı mezhep
                                                             de il Ehl-i Sünnet’in mezhebinin iki izahıdır. Birbirlerinin muhali
                                                             de ildir.  Muadili  ve  mütemmimidir.   ki  hak  mezhep  algısı,
                                                             “Ümmetim 73 fırkaya ayrılacak, teki hak olacak.” hadis-i  eri ni
                                                             yalanlamak olur.
         AKADEMİ  I  34
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41