Page 32 - Akademi Dergisi Ocak
P. 32

Müslümân”  ve  “ slâm âlimi”  denir. Bunların yükseklerine   uydu u oranda sıhhat içinde, düzen ve intizam içinde mutlu bir             eden  için  mümkün  de ildir.  Allahu  Teâlâ;  Hicr  Suresi,                                                                            azîmdir.  slâma izzet vermek, kıymetini artdırmak için, kü
                                                                                                                                                  “Müctehid” denir. Biri noksan olup da kendini din adamı   hayat ya ar. Nimetinin ikincisi:   nsanı ruhla  sonsuzla tırdı,               9. ayetinde “Hiç  üphe yok ki Kurân-ı biz indirdik, elbe e onu                                                                          kâ rleri  ya’nî   slâm  dînine  ve  müslimânlara  saldıran
                                                                                                                                                  tanıtana “kötü din adamı”, “bid’at sâhibi” veya “zındık” denir.    ere endirdi. Cennete aday eyledi. Allahu Teâlâ akıllı olup           yine  biz  koruyaca ız.”  buyuruyor.  Bu ayet-i  kerimede  haber                                                                        kötülemek, onları a a ı tutmak lâzımdır. Böyle kâ rlere kı
                                                                                                                                                  Kur’ân-ı Kerim’den ve hadîs-i  eri erden yanlı  ma’nâ çıkarana   erginlik ça ına erenleri, koydu u  eriat kanunlarına teslimiyetle      verilen,  müceddid din adamlarıdır. Bu din adamlarında ve                                                                               vermek, onları yüksek tutmak,  slâmiyyeti ve müslimânları
                                                                                                                                                  “bid’at sâhibi” denir. Kendi dü üncelerine Kur’ân, hadîs diyene   uymalarını   istemi tir.  Emrine  uyanları  cennetine                 kitaplarında dinî kusur aramak ahmaklıktır, nasipsizliktir.                                                                             kötülemek, a a ılamak olur.”  [Mektubat: 1/163] “Kendi akl
                                                                                                                                                  “zındık” denir. Din adamları üç kısımdır: Akıl sahibi, ilim sahibi,   kavu turacaktır.   mam-ı  Gazali  (rahmetullahi  aleyh)           Müceddid din adamlarını tanımak, nasip i idir. Sözümüz,                                                                                 ile, görü ü ile, dü üncesi ile konu an kimse, din adamı de
                                                                                                                                                  din sahibi. Bu üç sıfatı birlikte ta ıyan din adamına “din âlimi”   “Mükâ ifet-ül  Kulûb”  kitabında  hulasa  olarak   öyle  bahseder:   nasipli olanlaradır. Sözü, zamanımızın bin yıllık yenileyicisi ile                                                                     îmân  hırsızıdır. Müslimânların  îmânlarını  çalar.  Bunla
                                                                                                                                                  denir. Bir sıfatı noksan olursa ona güvenilmez.  lim sahibi olmak   Allahu Teâlâ ilk resul Âdem Aleyhimüsselâm’a ilk  eriatı            yüz yıllık yenileyicisine bırakmadan  artın ehemmiyetini                                                                                islâmiyyete açıkça saldırankâ rlerden dahâ zararlı ve dahâ
                                                                                                                                                  için akıl ve nakil ilimlerinde mütehassıs olmak lazımdır.  mâm-ı   göndermi tir. Müteakip her bin senede bir  resul ile  eriat          hatırlayalım:                                                                                                                           kötüdür. Bunların sözlerine, kitâblarına, mecmû’alarına
                                                                                                                                                  Rabbânî Hazretleri, “Mektûbât” kitabında buyuruyor ki:   göndermi tir. Allahu Teâlâ gönderdi i  eriatı her asırda en az bir                                                                                                                                                     aldanmamalıdır. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâblarını okuya
                                                                                                                                                  “Dünyaya gönül kaptırmayan, mal, mevki,  öhret kazanmak,   nebi göndererek canlı tutmu , hayatiyet kazandırmı tır.                       art Yerine Getirilmedikçe Maksat Hasıl Olmaz.                                                                                          bilen vebildiren do ru müslimânları, Allah adamlarını aram
                                                                                                                                                  ba a geçmek sevdasında olmayan din âlimleri, ahiret   Yenilemi tir. Allahu Teâlâ’nın âdet-i ilahisi bu  ekilde tecelli                  Yaratılı  gayemiz, Allahü Teâlâ’yı tanımaktır. Tanımaktan
                                                                                                                                                  adamlarıdır. Peygamberlerin (aleyhimüsselâm) vârisleri,   etmi tir. Allahu Teâlâ’nın Ümmet-i Muhammed’e En Büyük                        maksat, kulluktur. Kulluk; iman, amel ve güzel ahlaktan ibare ir.                                                                       bulmalı; dîni, îmânı, halâli ve harâmı bunlara sormalı, bu
                                                                                                                                                  vekilleridir.  nsanların en iyisi bunlardır. Kıyamet günü, bunların    hsanı Habibi Muhammed Mustafa’yı (sallallahü teâlâ aleyhi ve     Kelime-i tevhid “Lâ ilâhe illallah” ile Allahu Teâlâ’ya iman etmi                                                                       sözlerinden ve yazılarından ö renmelidir. Kurtulu  yolu bu
                                                                                                                                                  mürekkebi, Allahü Teâlâ  için canını veren   ehitlerin  kanı ile   sellem) resûl olarak göndermesidir. O’na ümmet olma  ere dir.        oluruz. Allah demeden önce “La ilâhe illa” deriz. Allah demenin                                                                         [1/163] E itimci, e itimini; hakiki din adamlarından   ört
                                                                                                                                                  tartılacak ve mürekkep, daha a ır gelecektir. “Âlimlerin uykusu    slam  eriatını  kıyamete kadar ta ıyacak,  zinde tutacak,            geçerlilik  artının “hiçbir ilah yoktur”u kabul oldu unu görürüz.                                                                       nakiller ile yapmalıdır. Asrımızın  Müceddidi/Yenileyicisi
                                                                                                                                                  ibade ir.”  hadîs-i  eri nde methedilen, övülen bunlardır.   yenileyecek müceddid din adamlarıdır.                                      Bütün ilah inançlarının kalıntıları, izleri, gölgesi, tamamen                                                                           Hüseyin Hilmi Efendi (kuddise sirruh) Din e itimlerinin il
                                                                                                                                                  Büyüklerden biri  eytanı bo  oturuyor, insanları aldatmakla                                                                             temizlenmesi; Allah inancının geçerli olmasının olmazsa olmaz                                                                            artı olarak taliplerini; mürted, zındık, ka r ve bidat eh
                                                                                                                                                  u ra mıyor görüp sebebini sorar.  eytan cevap olarak, “Zamanın   Müceddid Din Adamları  ki Kısımdır:                                     artı oldu unun net ifadesidir. Peygamberli in en belirgin sıfatı,                                                                      zehirlerinden sakındırmak gerekti ini  öyle ifade ediyor.
                                                                                                                                                  din adamı geçinen kötü âlimleri, insanları yoldan çıkarmakta   Birincisi: Bin yıllık müceddid din adamlarıdır. Allahü Teâlâ,            tebli -i   eria ır.  Tebli ;  peygamberin  kelâmullahı  Allahu                                                                          “ slâmiyyeti yıkma a çalı an di er bir kuvvet de din bilgi
                                                                                                                                                  bana o kadar yardım ediyor ki bu mühim i i yapmama lüzum   önceki ümmetlere bin senede bir resuller göndererek önceki                   Teâlâ’nın kalbine bildirilen ile açıklamasıdır. Peygamberin                                                                             vermek için, din dü manlarını (gûyâ) susdurmak için yazıla
                                                                                                                                                  kalmıyor.” demi tir.                                   eriatını yeniledi i  gibi ikinci  bin yılında  mam-ı Rabbani                     tebli ini yok sayarak  eriatı anlamak imkânsızdır. Do ru                                                                                mecmû’alar ve kitâblardır. Îmândan ve islâmdan haberi olmı
                                                                                                                                                  Saniyen/ kinci Olarak E itimci;  lim, Amel ve  hlâs Sahibi   Hazretleri ile  eriat-ı Muhammedî’yi yeniledi, korudu.                     anla ılamayınca do ru ya amak da mümkün olmaz.                                                                                          tesavvufun hakîkatine, rûhuna, inceliklerine ermemi  olan
                                                                                                                                                  Olmalıdır.                                             kincisi: Yüz yıllık müceddid din adamlarıdır. Allahü Teâlâ,                                                                                                                                                              zındıklar, dünyâ i lerinde söz sâhibi olunca, kendilerini
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  görüyor, bozuk dü üncelerini yaymak için veyâ yalnız para
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                       mürte
                                                                                                                                                  Allahü Teâlâ’nın  ki Büyük Nimeti                     yüz senede bir nebiler göndererek tâbi oldukları  eriatını                                                                                                                                                                kazanmak için, din kitâbları yazıyorlar. Bu kitâblarında,
                                                                                                                                                                                                        yeniledi i gibi müceddid din adamları ile  eriat-ı Muhammedî’yi
            Din Âlimlerinin Kalemlerinden                                                                                                         Allahu Teâlâ, insano lunu e ref-i mahlukat  ere ne kolaylıkla   yeniledi,  korudu.  Müceddid  din  adamlarını  vazifelendiren                                                                ayırmasın! Âmîn. Çünki, insanları dünyâ ve âhıret râhatına                         büyüklerinin sözlerini anlamadıkları, birçok bilgileri yan
                                                                                                                                                  kavu ması için iki nimetle nimetlendirdi. Küfran-ı nime e
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  ters yazdıkları, acı acı görülüyor. Zındıkları islâm âlimi
                                                                                                                                                                                                        Allahu Teâlâ’dır. Dinini koruma, kıyamete kadar ula tırma
                                                                                                                                                  bulunan  errul beriyyeh derekesine dü er. Nimetinin ilki:
            DİN EĞİTİMİNİN TEMEL ŞARTLARI                                                                                                         Fiziksel açıdan en güzel bir  ekilde yara ı. Akıl ile bilinçlendirdi.  iradesinin tezahürüdür. Allahu Teâlâ; iradesini halk etmesinde                                                        kavu duran,  ancak bu yoldur.”  [Mektubat: 1/23] “Dünyalık                         tanıtıyorlar. Bunların câhil kafaları ile, sapık dü üncele
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  yazdıkları yıkıcı ve bölücü kitâblarını terceme ederek, di
                                                                                                                                                                                                        kusursuzdur. Dinini kendileri ile kuvvetlendirdi i, dinini do ru
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                               pe inde  olan din adamlarının  sözlerini dinlemek, kitaplarını
                                                                                                                                                  Koymu  oldu u çekim, denge, düzen, kimya,  zik ve biyoloji gibi
                                                                                                                                                  fıtrat kanunları ile dünya hayatını kolayla tırdı. Sünnetullah diye   olarak sonraki ümmete ile i i din adamlarının kitaplarında dinî                                                        okumak zehir yemek  gibi  zararlıdır.  Kötü din  adamlarının                       diye gençli in önüne sürüyorlar. Bunların zararlarını, boz
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  olduklarını ortaya koyan, yüzkaralarını meydâna çıkaran,
                                                                                                                                                  adlandırılan bu kanunlarla hayatını güzelle tirdi. Bu kanunlara   kusur aramak; Allahu Teâlâ’nın dinini koruma kefaletini idrak                                                              zararları bula ıcıdır. Cemiyetleri bozar, milletleri parçalar.
                                                                                         Metin Aykutlu                                                                                                                                                                                                                                         Tarihte  slam devletlerinin ba larına gelen felaketlere hep kötü                   böylece kazançlarına, milleti sömürmelerine mâni’ olan
                                                                                         E itimci Yazar                                                                                                                                                                                                                                                                                                                           kitâblarımın basılmasına, yayılmasına mâni’ olmak için bu
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                               din adamları sebep oldu. Devlet adamlarını do ru yoldan bunlar                     câhilce, ahmakca i irâ ediyorlar.” (Se’âdet-i Ebediyye, sa
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                               saptırdı. Peygamber efendimiz,  “Müslümanlar 73 fırkaya                            Bu zevallılar, bilerek veyâ bilmiyerek, islâm dü manlarını
          slamiyet’in iki esası vardır: Birincisi ö renmek, ikincisi de   dünya felaketlerinden korumaya çalı tı ımız gibi onların ebedî                                                                                                                                                                                                       bölünecek. Bunların 72’si Cehenneme gidecek, yalnız bir                            ekmeklerine ya  sürüyor ve islâmiyyete, onlardan dahâ çok
         ö rendi ini ö retmektir. Ö renmeyen büyük sorumluluk   felakete düçar olmaması için ahiretini de korumamız lazımdır.                                                                                                                                                                                                                  fırkası Cehennemden kurtulacak.”  buyurdu. Bu 72 sapık                             zararlı oluyorlar. Çünki, bunların kitâblarını ve dergiler
         altındadır. Çünkü cehalet, hele bu zamanda hiç özür de ildir.   Bir babanın, evladını cehennem ate inden koruması, dünya                                                                                                                                                                                                              fırkanın reisleri, hep kötü din adamları idi. Cehennemden                          okuyan sâf müslimânlar ve hele asîl ve kahramân ecdâdının
         Ö retmeyen de büyük sorumluluk altındadır. Çünkü e er   ate inden korumasından daha mühimdir. Cehennem ate inden                                                                                                                                                                 Büyük Din Âlimlerinin Uygulamasında Din E itiminin  lk   kurtulacak olan tek fırka ise, Ehl-i sünne ir.” [Mektubat: 1/47]               mukaddes dînini ö renme e susamı  olan temiz gençler,
         bizden öncekiler, biz yanmayalım diye canlarını, mallarını ve   korumak da imanı, farzları ve haramları ö retmekle, ibadete                                                                                                                                                       artı:  Zamanımızın Bin Yıllık Yenileyicisi  mam-ı Rabbani   E itimci, kötü din adamlarından uzak durmalıdır.                           bunların yaldızlı kelimelerle övdükleri zındıkları, din âl
         istirahatlerini feda ederek  slamiyet’i bize ö retmeselerdi biz   alı tırmakla, kötü arkada lardan ve zararlı ne riya an korumakla                                                                                                                                               Müceddid-i Elf-i Sani Ahmed Farukî Serhendî (kuddise   Sevdiklerini ve e itmekle mükellef olduklarını kötü din                          bozuk ve yanlı  yazılarına din ve îmân diye sarılıyor. Böy
         bugün Müslüman olamazdık. Bize  slamiyet’i ö retenlerin,   olur.  slamiyet’i ö retmeye, “emr-i maruf” denir. Kendimiz için                                                                                                                                                       sirruh) din e itimlerinin ilk  artını   öyle ifade  ediyor: nen   adamlarından uzak tutmalıdır. “Muhammed aleyhisselâma                 kazanmak, mevkı’, etiket ele geçirmek için, kısacası dünyâ
         üzerimizde büyük hakları vardır. E er biz de  slamiyet’i bizden   yaptı ımız bütün ibadetlerin sevabı ve Allah yolunda malla,                                                                                                                                                    rûhlarını tedâvî eder. Sonra, ya larına, anlayı larına göre,   uymak demek, ahkâm-ı islâmiyyeye ya’nî islâmiyyete uymak ve              kavu mak için, mukaddes dînimizi âlet eden câhillere (Ulem
         sonrakilere ula tırmayıp cezaya müstahak olursak bizi kim   canla yapılan cihadın sevabı, emr-i maruf sevabı yanında,                                                                                                                                                            islâmiyyeti ve meziyyetlerini, fâidelerini, emrlerindeki ve   küfrü ve kâ rli i yok etme e çalı makdır. Çünki islâm ile küfr            sû’), ya’nî (Zındık) denir. Bu din yobazları ve fen adamı
         kurtarır? Allahü Teâlâ, Müslümanlara  emr-i maruf  yapmayı   deryada bir damladır.                                                                                                                                                                                               men’lerindeki hikmetleri, incelikleri ve insanlı ı se’âdete   birbirinin zıddıdır, tersidir. Birinin bulundu u yerde, öteki             ortaya çıkıp, fen bilgilerini de i direrek ve kendi hâin
         emrediyor. Yani, “Benim emirlerimi bildiriniz, ö retiniz.”                                                                                                                                                                                                                       ula dırdı ını, onlara yerle dirir. Böylece gençlerin rûh   bulunamaz, gider. Bu iki zıd  ey bir arada bulunamaz. Birisine               dü üncelerini fen bilgisi imi  gibi söyliyerek, islâmiyyet
         buyuruyor. Nehy-i münker yapmayı da emrederek yasak e i ini   Öncelikle, E itimci Bu Hassas Dinî Mesuliyeti  drak Etmi                                                                                                                                                           ba çelerinde derdlere devâ, rûhlara gıdâ olan ne s çiçekler   kıymet vermek, ötekini a a ılamak olur. Kur’ân-ı kerîmde, Tevbe           yıkma a çalı an (Fen yobazları) ya’nî (Zındık)lar, bu mill
         bildirdi i haramların yapılmasına razı olmamamızı istiyor.   Olmalıdır.                                                                                                                                                                                                          yeti ir. Böyle bir din âlimini ele geçirmek, en büyük kazancdır.   sûresinin yetmi üçüncü âyetinde meâlen, “Ey yüce Peygamber!          çok zarar verdiler. Karde i karde e dü man yapdılar.  ç ha
         Kuran-ı Kerim’de mealen buyuruluyor ki:              1-  lim, ehl-i sünnet âlimlerinin kitâblarından ö renilir.                                                                                                                                                                  Onun bakı ları, rûhlara i ler. Sözleri, kalblere te’sîr eder. Dîn-i   Kâ rlere ve münâfıklara kar ı cihâd et! Onlara sert davran!”      sebeb oldular. …  slâm âlimleri, bütün istirâhatlerini,
         “Kendinizi ve aile efradınızı cehennem ate inden koruyun!”   2-  lme uygun olan ameldir.                                                                                                                                                                                         islâmı, hâzır lokum gibi yutmak, susuz kalmı  iken, so uk  erbet   buyuruldu. Hulk-i azîm sâhibi olan, çok merhametli olan              menfe’atlerini fedâ ederek, dînimizin bu güzel emrlerini
         [Tahrim: 6] Kuran-ı Kerim’de, nefslerimizi ve aile efradımızı,   3-  limde ve amelde ihlas sâhibi olmaktır.  hlâs, ilmin ve amelin                                                                                                                                               içip ci erlerine kadar serinliyebilmek, ancak böyle bir Allah   Peygamberine, [ slâm dînine ve müslimânlara saldıran] kâ rlerle         bildirmek ve torunlarının dinlerini, îmânlarını korumak iç
         yakıtı insan ve ta  olan cehennem ate inden korumamız   Allah rızası, Allah sevgisi ile olmasıdır. Mal, mevkı’ ve  öhret için                                                                                                                                                    adamının sunması ile mümkindir. Allahü Teâlâ,  hepimizi   cihâd etme i, onlara kar ı sert davranma ı emr ediyor. Bundan                 sayıda ve çok kıymetli kitâb yazmı   ve bizlere yâdigâr
         emredilmektedir. Elli yüz senelik kısa bir hayat için evladımızı   olmamasıdır. Bu üçüne sâhib olan Müslümân’a  “hakîkî                                                                                                                                                          Muhammed aleyhissalâtü vesselâmın do ru yolundan     anla ılıyor ki, islâma saldıranlara sert davranmak da hulk-ı                       bırakmı dır. Sonra gelen âlimler, bu kitâblara açıklamalar


         AKADEMİ  I  30
   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37