Page 14 - Akademi Dergisi Ocak
P. 14

de i tirerek,  sa lam bünyeli bir âlem ( slâm âlemi) kurarak
                                                                                                                                                                                                                                                                             kâmil cemiyetler meydâna getirdikleri açıkca ortadadır. Burada
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  kendi kavimlerine, akrabâlarına, ha â babalarına ve o ullarına
  slâm esâslarını ö retmek üzere çe itli kabîlelere muhtelif
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     yardımcım olur? buyurdu
                                                                                                                                            yeryüzünün yarısına yayıldı.  slâm’ın ilerleme ve yükselme sırrını
                                                                                                                                                                                                                                                                             Karahânlılar,
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  kar ı harbe iklerini, O’nun yolunda yurtlarını ve mallarını fedâ
                                                                                                                                                                                                                                                                                           Gazneliler,
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                      Bâbürlüler,
                                                                                                                                                                                                                                                                                                       Timuro ulları,
 ö retmenler gönderilmi tir. Burada, zaman zaman sayıları 70’e
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     önlerine e diler. Peyga
                                                                                                                                            ne kadar ara tırıp incelersek o kadar hayranlı ımız artıyor...” Sevgili
                                                                                                                                                                                                                                                                             Selçûklular ve Osmânlıları zikredebiliriz. “O (Peygamberimiz),
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  edip kanlarını akı ıklarını, dost ve dü mân herkes bilmekte ve
 kadar varan  “Ashâb-ı su e”’yi (radıyallahü anhüm ecmaîn)
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     tekrârladı. Her söyleyi
                                                                                                                                            Peygamber’imiz (aleyhisselâm), e itim ve ö retim metodunu, ilk
                                                                                                                                                                                                                                                                             sahâbe-i kirâmı yani ilk Müslümânları nasıl e itmi tir?” diye bir
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  söylemektedir.   Sevgili Peygamber’imiz, Ebu Cehil’e 23 defa
 hâtırlamalıyız. Onlar bazen kabîlelere ö retmen olarak gitmi ler,
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     Üçüncü defasında,  Ya R
                                                                                                                                            defa, ilk nesil olan,  slâm’ın altın nesli sahâbe-i kirâm üzerinde
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                   slâmiyet’i teblî  etmi tir. Biz de Peygamberimiz, hulefâ-i râ idîn
                                                                                                                                                                                                                                                                             soru  sorulacak  olursa, “Tabîî ki  evvelâ  Kur’ân-ı Kerîm  ile
 gerekti inde de harplere mücâhid olarak katılmı lardır. Sahâbe-i
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     ya ça en küçü ü isem de
                                                                                                                                            uygulamı  ve ortaya  hayırlı bir ümmet çıkmı tır. Bu bahtiyâr
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  ve di er sahâbe-yi kirâm gibi marûz kalaca ımız çe itli sıkıntılara
                                                                                                                                                                                                                                                                             e itmi tir.” cevâbını veririz. Zâten Hazret-i Ai e Vâlidemiz de
 kirâm ve Tâbiîn devrinden ba layarak geni   slâm dünyâsı içinde
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     üzerine Resûlullah Efen
                                                                                                                                            toplulu un meydâna getirilmesinde kullanılan metodları bilmek
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  ve eziyetlere sabretmeliyiz.  Prof. Dr. Abdullah Özbek’in
                                                                                                                                                                                                                                                                             Peygamberimiz’in ahlâkının, Kur’ân-ı Kerîm ahlâkından ibâret
 birçokâlim ve velî gelip geçmistir. Fâs’tan Hindistân’a,
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     Di erleri hayret içinde
                                                                                                                                            zarûrîdir.  Önemine binâen  unu ifâde etmeliyiz ki e itim
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  belir i i  gibi Sevgili  Peygamber’imizin  e itim  metodunda,
                                                                                                                                                                                                                                                                             oldu unu ifâde etmemi  midir? Kur’ân-ı Kerîm tefsîrleri,
 Yugoslavya’dan Orta Asya ve Çin’e, Kırım ve Kazan’dan Afrika’ya
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     Sûresi’nin 94. âyet-i k
                                                                                                                                            sâhasında  hizmet  verenlerin,  e itimle  ilgili  yeterli  metod
                                                                                                                                                                                                                                                                             hadîs-i  erîf  erhleri, siyer,  slâm târihi ve genel târihle ilgili
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  üzerinde durabilece imiz çok önemli 6-7 nokta vardır. Bunlar
 ve Yemen’e kadar birçok  slâm büyü ü vardır. Bir muallim, mür id,
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     Sana emrolunan  eyi (em
                                                                                                                                            bilgisine sâhip olmaları gerekir.   te bunları ifâde e ikten
                                                                                                                                                                                                                                                                             eserler, Resûlullah’ın da’vet ve teblî i ile ilgili kaynaklar tetkik
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  bizim çalı malarımızda, e itimimizde göz ününe alaca ımız
 rehber elinde yeti erek silsile  yoluyla  Peygamber Efendimiz’e
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     arasını ayır. Mü rikler
                                                                                                                                            sonra,  imdi Peygamberimiz’in konumuzla ilgili birkaç hadîs-i
                                                                                                                                                                                                                                                                             edilip oradaki esâslar tesbît edilerek genel e itim ve ö retim
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  çok önemli noktalardır.  Önce bunları maddeler hâlinde
 kadar gitmeleri; nerede ve hangi memleke e yeti irlerse
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     etme.) ilâhî emri gelin
                                                                                                                                             erî ni nakledebiliriz: Ben bir muallim olarak gönderildim.
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  sıralayalım:
                                                                                                                                                                                                                                                                             metoduyla  ilgili  kitaplar,  psikoloji  ve  sosyoloji  ile  ilgili
 yeti sinler, onları tek bir kayna a ba lamı tır.  üphe yok ki, Allahü
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     açıktan açı a  slâm’a d
                                                                                                                                            ( bn-i Mâce) Ben sizin için bir baba gibiyim; bilmediklerinizi
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  1- Konu ma  yerinin  ve zamanının seçimi;  söz,  hareket  ve
                                                                                                                                                                                                                                                                             çalı malar; dîn e itimi, dîn psikolojisi, dîn sosyolojisi ve dînler
 Teâlânın ve peygamberlerinin emir ve yasaklarına riâyet ederek
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     çıkıp; Ey  Kurey  halkı
                                                                                                                                            ö retiyor, sizi terbiye ediyorum. (Ebû Dâvûd, Nesâî) Ben güzel
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  bakı larıyla  dinleyicileri  kontrol  altına  alma,  gerekirse
                                                                                                                                                                                                                                                                             târihi ile ilgili ara tırmalarla mukâyese edildi i takdîrde,
 ya ayan ferdler, âileler ve cemiyetler, çok huzûrlu, gâyet
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     buyurdu. Ha â   bn-i  s
                                                                                                                                            ahlâkı tamâmlamak için gönderildim. Benim ve sizin
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  muhâtaplara soru sorarak,  yemîn ederek onların  dikkatlerini
                                                                                                                                                                                                                                                                             Peygamberimiz’in e itim metodlarının isâbetlili i daha açık ve
 müre eh birer hayât içinde olmu lar; herkes adâlet, emniyet ve
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     “es-Sîretü’n-  Nebeviyy
                                                                                                                                            benzeriniz, ate  yakan ve ate ine pervâne ve çekirgeler dü meye
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  toplamak
                                                                                                                                                                                                                                                                             seçik bir tarzda ortaya çıkacaktır. Çünkü O’nun e itimi, temelde,
 huzûr içinde, son derece medenî bir  ekilde ya amı lardır.
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     “Ey Benî Hâ im”, “Ey Be
                                                                                                                                            ba layınca onları men etmeye çalı an kimse gibidir. Ben sizi
                                                                                                                                                                                                                                                                             Allahü Teâlânın yüce kelâmı Kur’ân-ı Kerîm’de yer alan esâslara
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  2-  Konu ma esnâsında  ses tonunu, jest  ve  mimikleri iyi
 Burada önemine binâen, mühim bir noktanın altını çizerek
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     kabîleleri teker teker
                                                                                                                                            ate e dü mekten korumak için eteklerinizden tutuyorum;
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  ayarlamak [bazan yüksek sesle konu urlardı.]
                                                                                                                                                                                                                                                                             dayanmaktadır. Bu esâsları, 23 sene zarfında; barı ta ve sava ta,
 belirtelim  ki  bizim  mukaddes  dînimizde,  Peygamber
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     da, Ey kavmim! Hiç bend
                                                                                                                                            hâlbuki siz, benim elimden kurtulmaya çalı ıyorsunuz.
                                                                                                                                                                                                                                                                             sıkıntı ve mutluluk anlarında, dînî, ictimâî, ahlâkî ve siyâsî yönden
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  3- Akıcı, kısa ve özlü konu mak, âdetâ kelimeler sayılacak  ekilde,
 Efendimiz’in teblî âtında, yine çok zengin olan kültürümüzde
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     hepsi birden, Hayır, i
                                                                                                                                            (Müslim)  Allah’ın, benimle gönderdi i hidâyet ve ilim, bol
                                                                                                                                                                                                                                                                             tedrîce  riâyet ederek  hayâta,  içinde  bulundu u  topluma  ve
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  gerekti inde 2-3 defa  tekrâr ederek ve  irticâlen konu mak [o,
 ve yüksek medeniyetimizde, e itimde i in esâsı hem kendisine
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     kizben” dediler.] Buyur
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  te  slâm nazarında ö retmen yeti tirilmesi her türlü ihtiyaçtan
                                                                                                                                            ya mura benzer ki o ya murun isâbet e i i yerin bir kısmı,
                                                                                                                                                                                                 mühim i in, çocukların ve gençlerin iyi terbiye edilmesi oldu unu
                                                                                                                                                                                                                                                                             çevresindekilere uygulamı tır. Takdîr edilece i üzere,  insanları,
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  cevâmiul-kelimdir.]
 faydalı  hem  de  âilesine,  milletine,  vatanına  ve  devletine,
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     ihsân e i ve beni size
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                önce gelmektedir. Burada Ashâb-ı Su e’yi tekrâr hâtırlamamızda
                                                                                                                                            suyu içen kuvvetli bir toprak olup bol ot bitirir. Bir kısmı da su
 gününden korkan sizler için, Peygamber ne güzel örnektir.
 memleke e ya’nî dünyâ yaratıldı ı günden kıyâmet kopuncaya
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  4- Muhâtapların seviyesine uygun konu mak (Kellimun-nâse alâ
                                                                                                                                                                                                 bildiriyor. O hâlde her Müslümân’ın birinci vazifesi; evlâdına,
                                                                                                                                                                                                                                                                             ba lı bulundukları dînlerinden, eski örf, âdet ve
  slâmiyet’e  ve  Müslümânlara,  ha â  bütün  insanlı a  faydalı
                                                                                                         insanlara
                                                                                        peygamberli inin
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     musaddikıyye?”] Sonra d
         açtı ı davâda, kâdı efendinin, Hıristiyân tâcirin lehine hüküm
                                                                                                                                            içmeyen katı  yer  olup  suyu  biriktirir  ve  muhâfaza  eder de
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                fayda vardır.  lmin ayakta durması, ulemânın varlı ına ba lıdır.
 (Ahzâb, 21)  Ey kadınlar! Evlerinizde okunan Kur’ân’ı ve
 kadar, gelmi  ve gelecek bütün varlıkların, her bakımdan en
                                                                                                                                                                                                 kitâbını (Kur’ân-ı Kerîm’i), peygamberini, dînini ö retmektir.
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  kaderi ukûlihim - Dârü’l-Fünûn Müderrislerinden Seyyid
                                                                                                                                                                                                                                                                             geleneklerinden bir anda çevirmek kolay bir i  de ildir.   te
 bizim
 unsurlar
   te
 meydâna
 olmu tur.
 getirmek
 derken insanın yaratıcısını bilmesi, yaratıcının Rablı ı ve
                                                              bildirilmesinin 13. senesinde, birtakım hikmetlere mebnî,
         verdi ini anlatmaktadır. Dost-dü mân herkes tarafından bilindi i
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     insanlar! Ben sizin hep
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                Dünyâ durdukça,  ilim  adamlarına  ihtiyâç  devâm edecektir.
 hikmeti hatırlayınız: (Ahzâb, 34) Muhakkak sen, do ru yola,
                                                                                                                                            Allahü Teâlâ, o su ile insanları faydalandırır; insanlar ondan
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  Abdülhakîm Efendi; konu mada esâs olanın, kar ıdakinin
                                                                                                                                                                                                 Evlât  büyük  ni’me ir.  Ni’metin  kıymeti  bilinmezse  elden  gider.
                                                                                                                                                                                                                                                                             Sevgili Peygamberimiz, bozuk inançları ve alı kanlıkları söküp
 üstünüdür. Hiçbir kimse, hiçbir bakımdan, O’nun üstünde
 kültürümüzdeki ana hedef budur. Bu da iyi bir e itim ile
 yaratılanın kullu u esâsına dayalı bir münâsebetin kurulmasını
                                                              Medine-i Münevvere’ye hicret izni verilmi , orada  slâm
         gibi, koca Osmânlı pâdi âhı da mahkemede kâdı efendinin
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     O Allahü Teâlâ ki yerle
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                Muallimler de e itim ve ö retimin temel ihtiyâcıdır.
                                                                                                                                            içerler, hayvânlarını sularlar ve onunla ekerler, biçerler. Yine o
 de ildir. Hâl böyle olunca, Resûlullah Efendimiz’in e itim ve
 Allah yoluna kılavuzlarsın...  ( ûrâ, 52-53)  Peygamber’in size
                                                                                                                                                                                                 Bunun için pedagoji yani çocuk terbiyesi,  slâm dîninde çok
                                                                                                                                                                                                                                                                             atmada  tedrîce riâyet etmi ; bu tedrîci inanç, ibâdet ve
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  anlaması oldu unu ifâde etmi tir.)
 mümkün  olabilir.  Türk- slâm  tarihi  boyunca,  millî
 kasdediyoruz. Bütün peygamberler, insanlara ilk önce bunu
                                                              devletinin temelleri atılmı tır.
         huzûrunda, ayakta bekler ve di er suçlular gibi titrerdi. Yine
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     O’ndan ba ka ibâdete mü
                                                                                                                                            ya mur öyle bir yere isâbet eder ki orası düz ve kaypaktır, ne su
 getirdiklerini  alınız  (tutunuz),  yasak  e i i   eylerden
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  5- Adetâ ya arcasına, hâdiseyi o anda ya ıyormu  gibi, (Sevgili
                                                                                                                                                                                                                                                                             hükümlerin hepsinde uygulanmı tır. O, getirdi i  lâhî
 ö retim metodunu ortaya koydu umuzda, bizim için çok
                                                                                                                                                                                                 kıymetli bir ilimdir.  (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî) Çocu un
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                RESÛLULLAH’IN E  T M N N  SÂBETL L
 e itimimizdeki ana hedef bu olmu tur.   te  imdi de bu güzel
 ö retmeyi hedef almı lardır. Kur’ân-ı Kerîm’de, Zâriyât Sûresi’nin
         Fâtih’in, kendi yaptırdı ı medresede bir oda istemesi üzerine, onu
                                                              (âlem- ümûl, evrensel)  bir dîn oldu undan orada kalmamı ,
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     dirilten O‘dur… meâlind
                                                                                                                                            tutar ne de ot bitirir.   te bu, Allah’ın dînini anlayan ve Allahü
                                                                                                                                                                                                 terbiyesine çok dikkat etmelidir. Onun kötü arkada larla dü üp
 önemli ölçüler meydâna çıkacaktır.  urası muhakkak ki ilk
 sakınınız.(Ha r, 7)
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  Peygamberimiz’in Mu’te muhârebesini anlatması, âdetâ
                                                                                                                                                                                                                                                                             teblî lerin, bütün insanlı a anlatılması ve bunların ebediyete kadar
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                Bilindi i  üzere  va’z,  aynı  zamanda  bir  tezkîrdir. [Bu konuda
 ülkenin bütün vatanda larının ana hede  bu olmalıdır. Bu da iyi
 56. âyet-i kerîmesinde de, Ben, cinnîleri ve insanları, (ancak beni
                                                              dünyânın her tarafına yayılmı tır. Peygamber Efendimiz, Medine-i
         ö retim üyelerinin imtihân etmeleri, aslında e itimde çok önemli
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     okudu. Dinleyenlerden,
                                                                                                                                            Teâlânın benimle gönderdi i hidâyet ve ilimden faydalanan ve
                                                                                                                                                                                                 kalkmasına mâni olmalıdır. Kötü arkada , çocu un edeb  ve
                                                                                                                                                                                                                                                                             geçerli oldu unu ispatlamak için canla ba la çalı ıyordu. Bu
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  ya ıyormu çasına olmu tur.)  samîmî olarak ve  edebe riâyet
 Peygamber Hazret-i Âdem’den (aleyhisselâm), son Nebî ve Resûl
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                âyet-i kerîmeler var: Kâf (50), 45; Zâriyât (51), 55; A’lâ (87), 9-10;
 bir  e itim ile mümkün  olabilir.  üphe yok ki mâzîlerini,
 PEYGAMBER EFEND M Z, KEND S N  B R MUALL M
 bilsinler,  tanısınlar)  bana  ibâdet  etsinler  diye  yara ım.
                                                              Tâhire’de bir tara an  Kurey  mü riklerinin hücûmlarına,
         bir göstergedir.]
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     o lu dîvâne olmu ! Bizi
                                                                                                                                            onları bilip (ö renip) ba kalarına da ö reten kimse ile buna
                                                                                                                                                                                                 terbiyesini bozar. ( mâm-ı Gazâlî)   te burada iyi çevrenin önemi
 Hazret-i Muhammed Mustafâ’ya (sallallahü aleyhi  ve sellem)
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  ederek anlatmak
                                                                                                                                                                                                                                                                             esâsların ba ında, Kelime-i Tevhîd geliyordu. Bunun da manâsı;
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                 â iye (88), 21-22 gibi.] Yine va’z, bir emr-i ma’rû ur. [En hayırlı
 OLA K TAKDÎM ETM  T R
 büyüklerini tanıyamayan çocuklar, gençler ve ya ları ilerlemi
 buyurulmaktadır.   slâm’da e itimin en yüce hede  Allah’ı
                                                              saldırılarına sabırla kar ı koyarken di er tara an da civârdaki
         8-   nsanların, kânûn  nazarında e itli ini kavratmak (Sevgili
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     ayrılanın  sözünü  dinl
                                                                                                                                            kulak asmayan, benim getirdi im hidâyeti kabûl etmeyen
 kadar, dâimâ hak ile bâtıl mücadelesi devâm edegelmi tir.
                                                                                                                                                                                                 çok açıktır. Allahü Teâlâ bir kulunu severse ona âhirete yarar i ler;
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  6-  Dolaylı anlatım yaparak, muhâtapları mahcûp etmemek
                                                                                                                                                                                                                                                                             Allah’tan  ba ka, ibâdete hakkıyla lâyık bir ilâhın olmadı ı ve
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                ümmetle ilgili âyet-i kerimeyi hâtırlıyalım.]  Va’z, bir da’ve ir.
 Sevgili Peygamber’imiz:  “Ben, ancak bir muallim olarak
 insanlar, büyüklüklere tâlip olamaz.  nsanların çe itli buhrânlara,
 tanıtmak (Ma’rifetullah)tır.  smâîl Hakkı Bursevî’nin (kuddise
                                                                          ba kanlarına,
                                                              devletlerin
                                                                                                       mektupları
                                                                                                da’vet
         Peygamber’imiz,  “Kızım Fâtıma da hırsızlık yapsa elini
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     [Burada, Mesed (Ebû Leh
                                                                                                                                            kimsenin benzeridir.(Buhârî, Müslim) Görüldü ü gibi, bu
                                                                                                                                                                                                 iyi, güzel ameller yaptırır. Allahü Teâlâdan hidâyet olmazsa,
  nsanları, dünyâda ve âhıre e seâdete, selâmete, felâha ve necâta
                                                                                                                                                                                                                                                                             Muhammed’in (aleyhisselâm) O’nun kulu ve resûlü oldu una
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  [bazılarına ne oluyor da  öyle  öyle yapıyorlarmı  diye ortadan
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                [Hazret-i Peygamber’e, yakınlarını da’vetle ilgili âyet-i kerîme
 gönderildim” ( bn-i Mâce) buyurmu tur. Peygamberimizin
 bunalımlara, rûhî sıkıntılara marûz kaldıkları asrımızda,  büyük
 sirruh)  “Kenz-i Mahfî” isimli eserinde zikre i i  bir  hadîs-i
                                                              göndermi tir. Ha â bu davetler, hicre en henüz 7 sene
         kestiririm.” buyurmakla, bunu ne güzel ifâde ediyorlar. Hâlbuki
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     zaman Âs bin Vâil’e cev
                                                                                                                                            hadîs-i   erî e,  insanlar,  3  grup  toprak  misâli  ile  anlatılıyor:
 ula tırmak için gönderilen  Peygamberlere (aleyhimü’s-selâm)
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  konu uyor.]
                                                                                                                                                                                                 yüzlerce kitâb okusa, nasîhat dinlese yola gelmez. ( mâm-ı Gazâlî)
                                                                                                                                                                                                                                                                             dâir iki temel konuyu ihtivâ ediyordu. Tevhîd inancı, insanlı ın
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                gelmi tir. (Amcası Ebû Tâlib’in evine, amcazâdesi Hazret-i Ali’yle,
 insanların tavsiye ve nasîhatları, ya ayı  tarzları, hâl ve
 e itiminde, muallim (ö retmen), e itimin temel unsuru olup
 kudsîde, Ben, gizli bir hazîneydim, bilinmeyi arzû e im; bunun
                                                              geçmi ken vâki olmu tur. Bu arada Hicretin 7. senesinde Hayber,
         O’nun kızı  hiç hırsızlık  yapar  mı?  Kendi kızı üzerinden  misâl
                                                                                                                                            Mukaddes dînimizde, yüksek kültür ve medeniyetimizde çok
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     hâtırlanabilir. Yine bu
                                                                                                                                                                                                 Edeb, te’dîb kelimelerinin terbiye, e itim kelimeleriyle çok
 -küçük gruplar hâlinde olsun, büyük topluluklar hâlinde olsun-
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  7- Heyecânları kontrol ve i’tirâzlara kar ı i’tidâlli olmak [Meselâ
                                                                                                                                                                                                                                                                             dünyâya geli inden itibâren gelmi -geçmi  bütün peygamberlerin
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                yakınlarını ça ırtması); Da’veti alenî olarak yapmasıyla ilgili âyet-i
 hareketleri, kerâmetleri hem zevk ve ibret almaya hem de
 üzerine mahlûkâtı yara ım. buyurulmu tur. Yine insanın,
                                                              8. senesinde ise Mekke-i Mükerreme fethedilmi , böylece hem
         vermesi çok hikmetli.), mü’minlerin karde lik ve i  birli i
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     sayfasındaki bir âyet-i
                                                                                                                                            mühim umdeler, son derece önemli kâideler vardır. Bunlar,
                                                                                                                                                                                                                                                                             teblî  e ikleri temel inançtır.  Pozitivizm, pragmatizm,
 kar ı çıkanlar olmu , bu mücâdele son ve en üstün Peygamber
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  Sa’d  bn-i Ebî Vakkâs’ın bir sözü kar ısında, “Siz, Sa’d’ın gayretine
                                                                                                                                                                                                 yakın alâkası vardır. E er bir insan, edebli bir insan hâline
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                kerîmenin gelmesiyle aldı ı tavır (Safâ Tepesi’ne çıkıp muhtelif
 intibâha, uyanmaya sebeb olacaktır.
 yaratıklar arasındaki yerini ve hayâ aki ferdî sorumlulu unu
                                                              Yahûdîlerin hem de Kurey  kâ rlerinin Arap yarımadasındaki
         duygularını yerle tirmek
                                                                                                                                            cemiyetin nizâm ve intizâmını te kîl eden, insanlar arasındaki
                                                                                                                                                                                                 getirilebilirse e itimde istenilen maksada, arzû edilen hedefe
 Muhammed aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm’a kadar devâm etmi tir.
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     edebiliriz.] Orada bulu
                                                                                                                                                                                                                                                                             naturalizm, idealizm, nihilizm  gibi cereyânların da e itim
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  taaccüb mü ediyorsunuz?” buyurması.]
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                kavimleri oraya ça ırması.)]  Bu konunun  biraz  teferruâtına
 bilmesi, yaratılı  hikmetini idrâk etmesi, hiç ölmeyecekmi  gibi
                                                              hâkimiyetleri ortadan kaldırılmı tır. Peygamber Efendimiz’in
 KUR’ÂN-I KERÎM E  T M N N HEDEFLER
         9- Ferdleri, maddî hayâtın gerektirdi i  ekilde e itmek Bütün
                                                                                                                                            münâsebetleri tanzîm eden çok mühim prensiplerdir.
                                                                                                                                                                                                                                                                             teorileri  vardır.  Ama  bu  ve  benzeri  e itim  teorileri, ba arıları
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     îmân  etmedi,  bu  yüks
                                                                                                                                                                                                 kavu ulmu  demektir.
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  E  T MDE TEMEL UNSUR Ö RETMEND R
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                girecek olursak  unları söyleyebiliriz:  Resûlullah Efendimiz,
 ALLAHÜ TEÂLÂ, PEYGAMBER EFEND M Z’E  TÂAT VE
 dünyâ için, yarın ölecekmi  gibi de âhiret için çalı ma duygusunu
                                                              âhırete irtihâlleri zamanında, Müslümânların sayısı 150 bine
 Bir e itim ve ö retimde; ö retmenin bilgisi,  ahsî özellikleri ve
         bu hede ere baktı ımızda, Müslümân insanın yeti tirilmesi için
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     Efendimiz’in; do ru söz
                                                                                                                                                                                                                                                                             ispatlanmı  e itim esâsları de ildir.   te bu noktada, Resûlullah’ın
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  Peygamberimiz, ilmin önemi ve âlimin fazîleti üzerinde o kadar
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                “Müddessir Sûresi”nin nâzil olmasıyla, insanları  slâm dînine
    BÂ ETMEY  EMRETMEKTED R
                                                                                                                                                                                                 SEVG L  PEYGAMBER’ M Z N E  T M VE Ö RET M
                                                                                                                                            E  T MC LER  Ç N NÜMÛNE-   MT SÂL,  DEAL
 yerle tirmek, bu hede er arasında gelmektedir.
 ö retim metodlarına vukû yeti, birbirinden ayrılmaz bir bütün
         gerekli olan hede er oldu unu görüyoruz.   te bu ölçüler, aslında
                                                              yakla mı tır. O’nun arkasından  halîfe olan  4 büyük zât da
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  durmu tur ki iki sınıf dı ındaki insanlarda âdetâ hayır olmadı ını
                                                                                                                                                                                                                                                                             e itiminin önemi ortaya çıkmaktadır. Zâten ehemmiyeti bugün
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     hâlde, kibir  ve inâtla
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                da’vete ba lamı tı. Bu da’veti gizli yapıyordu. Bir müddet sonra da,
                                                                                                                                                                                                 METODU
 Peygamber Efendimiz’e itâat ve i ibâ etme ya’nî uyma
                                                                                                                                            E  T MC  SEVG L  PEYGAMBER’ M ZD R
 2- Takvâyı yerle tirmek, ahlâkî  ahsiyeti geli tirmek ve Kur’ân-ı
 olup pedagojik esaslara göre çok önemlidir. Bu vesîleyle burada,
                                                              (Hulefâ-i Râ idîn), kendi zamanlarında,  slâm’ın yayılması için
         Kur’ân-ı Kerîm’in ve onun tefsîri ve uygulaması  olan  sünnetin
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  söylemi tir.  Bu iki hayırlı sınıf ise âlim (ilim adamı) ve
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     çevirdiler ve dü mân ke
                                                                                                                                                                                                                                                                             tesbit edilmi  olan pedagojik esâsların hepsi, O’nun e itiminde
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                Yakın akrabânı Allahü Teâlânın azâbı ile korkutarak onları hak
                                                                                                                                                                                                 Ahzâb sûresinin 21. âyet-i kerîmesinde de ifâde buyuruldu u
 konusunda, Kur’ân-ı Kerîm’de birçok âyet-i kerîme vardır.
                                                                                                                                             üphesiz ki e itimciler için nümûne-i imtisâl yani örnek insan,
 Kerîm ölçüleri içinde ferdin bozuk davranı larını de i tirmek ve
         ölçüleri olup yukarıda zikredilen hedefe yöneltmede,   slâmî
 önce Kur’ân-ı Kerîm’deki anlatım tarzı, e itimin hede eri
                                                              çok büyük gayretler sarf etmi ler, Cenâb-ı Hakk, onlara da
                                                                                                                                                                                                                                                                             yer almaktadır.  Peygamberimizin e itiminde, muallim
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     giderken  bir  mü rikin
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  ö rencidir.  [Yine  4  gruptan birinde olmanın, 5. gruptan
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                dine ça ır.  ( u’arâ Sûresi, 214) meâlindeki âyet-i kerîme nâzil oldu.
                                                                                                                                                                                                 üzere, Peygamber Efendimiz, bizler için her husûsta en güzel
 Misâl olmak üzere, bunlardan bazılarını, Kur’ân-ı Kerîm’deki sûre
                                                                                                                                            ideal e itimci, bundan 14 asır evvel, tek ba ına teblî âta ba layarak
 iyi yönde geli tirmek [Takvâdan, mü ekîlerden, Allah’tan
 hakkında, çok kısa olarak birkaç kelime söylemekte fayda
                                                              büyük fetihler nasîb buyurmu tur.  slâm devletinin Medîne-i
         e itimin canlı örne i ise sevgili Peygamber’imizdir. O’nun
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  olmamanın emredilmesi.]  mâm-ı Gazâlî de âlimlerin,
                                                                                                                                                                                                                                                                             (ö retmen), e itimin temel unsuru olup  slâm esâslarını
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     Hi âm’la konu masını da
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselâm,
 sıralarına göre  öyle zikredebiliriz:De ki:  Allah’ı seviyorsanız,
                                                                                                                                                                                                 örnek oldu una göre e itimde de güzel bir örnektir. Zâten
                                                                                                                                            23 sene gibi çok kısa bir zaman zarfında, târihin bir benzerini
 korkmaktan bahseden birçok âyet-i kerîme vardır.]
                                                              Münevvere’de kurulmasından sonra geçen 50-100 sene içinde
 görüyoruz: Selçuk Üniversitesi  lâhiyat Fakültesi Ö retim
         dünyâyı te rîf etmesi üzerinden bir müddet (40 sene) geçip Allahü
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  e itimcilerin derece ve mertebesini ne kadar vecîz bir  ekilde ifâde
                                                                                                                                                                                                                                                                             ö retmek üzere çe itli kabîlelere muhtelif ö retmenler
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     bu da’vetlerden sonra n
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                akrabâsını dîne da’vet etmek için Hazret-i Ali’yi gönderdi ve
                                                                                                                                                                                                 Allahü Teâlâ, bir insanda bulunabilecek, görünür-görünmez
 bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günâhlarınızı ba ı lasın.
                                                                                                                                            görmedi i ve kıyâmete kadar da göremeyece i 150.000 kâmil
 3-  yi insan yeti tirmek, insanın hayrına olan her  eyi te vîk
                                                              Müslümânlar; batıda Endülüs’e, do uda ise Çin’e kadar
 Üyelerinden  Prof. Dr. Abdullah Özbek, “Bir E itimci Olarak
         Teâlânın emriyle peygamberli ini ilân edince evvelâ yakın akrabâsı
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  etmektedir. Buyuruyor ki:  lim adamları olmasaydı insanlar,
                                                                                                                                                                                                                                                                             gönderilmi tir.  Burada, zaman zaman sayıları 70’e kadar varan
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     onlara  slâm’ı anlatırd
 (Âl-i  mrân, 31) Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız herhangi
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                hepsini amcası Ebû Tâlib’in evine ça ırdı. Söze ba layıp,  Ey
                                                                                                                                                                                                 bütün iyilikleri, bütün üstünlükleri, bütün güzellikleri
                                                                                                                                                                           vesîle
                                                                                                                                                                                  olan
                                                                                                                                                                                         Sevgili
                                                                                                                                                               gelmesine
                                                                                                                                                     meydâna
                                                                                                                                            insanın
 etmek [Mülk, 3’te kimin en iyi amel yapaca ını imtihân için
 Hazret-i Muhammed (Aleyhisselâm)” isimli kitâbında, Kur’ân-ı
                                                              varmı lardır. Târih boyunca Müslümânlar 121 devlet
         ve Kurey ’in ileri gelenleri ona kar ı çıkmı lardı. O, en küçük bir
                                                                                                                                                                                                                                                                             ashâb-ı su eyi hâtırlamalıyız. Onlar bazan kabîlelere ö retmen
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  hayvânlar gibi olurdu. Çünkü âlimler, insanları, ö retim
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     uymaktan vazgeçmekle; z
 bir  eyde ihtilâfa dü tü ünüzde, onu Allah’a ve Resûlüne arz
                                                                                                                                                                                                 Habîbinde toplamı tır. O, güzel huyu, yumu aklı ı, afvı, sabrı,
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                Abdülmu alib o ulları! Vallahi, Arablar içinde benim size
                                                                                                                                            Peygamber’imizdir.  üphesiz ki Peygamberimiz’i, belirli
 ölümün de hayâtın da yaratıldı ı mevzu-i bahis edilmi tir.]
                                                              kurmu lardır.  Amerikalı yazar Stüdart “ slâm Âleminin
 hede erini
 Kerîm
 9
 e itiminin
 madde
 hâlinde,
         fütûr, gev eklik göstermeden, Mekke-i Mükerreme’de - üç
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  vâsıtasıyla barbarlıktan çıkarıp insanlık seviyesine yükseltirler.
                                                                                                                                                                                                                                                                             olarak gitmi ler, gerekti inde de harplere mücâhid olarak
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     kötü i lerden uzakla ma
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                getirdi im, dünyâ ve âhiretiniz için hayırlı olan  eyden (ya’nî bu
 ediniz.(Nisâ, 59)  Hayır,  Rabbine yemîn ederim  ki onlar,
                                                                                                                                                                                                 ihsânı ve ikrâmıyla herkesi hayrân bırakmı ;  O’nu görenler ve
                                                                                                                                            ki ilere veya özel bir sınıfa ders veren klasik bir e itimci olarak
 4-  lim ve hikmet ö retmek
         senesi gizli olmak üzere- 13 sene, da’vet ve teblî ine devâm
 Peygamberimizin e itim metodunu da 7 madde hâlinde ta’dâd
                                                              Bugünkü Hâli”  adlı  kitabında  diyor  ki:  “ slâm’ın zuhûru,
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  Bilinmeyen konuların mutlakâ ilim ehline sorulması, Kur’ân-ı
                                                                                                                                                                                                                                                                             katılmı lardır. Bütün Peygamberlerde bulunması vâcib olan 7
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     mümkün olaca ını bildir
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                dînden) daha üstününü ve daha hayırlısını kavmine getirmi  bir
 aralarında çıkan o karı ık i lerde, seni hakem kılmadıkça ve
                                                                                                                                                                                                 O’nun sözlerini i itenler, seve seve Müslümân olmu lardır.
                                                                                                                                            dü ünmemeliyiz. O, umûmî bir mürebbidir; terbiyecidir.
 5-  nsanları, a ırılıklardan korumak
                                                              neredeyse insanlık tarihinde kaydolunan en büyük hâdisedir.
 etmi tir.  Bizim de Kur’ân-ı Kerîm e itiminin hede erini, ana
         etmi tir. Mekke döneminde, sayıları  birkaç yüz olarak ifâde
                                                                                                                                                                                                                                                                             sıfa an biri olan fetânet sıfatı gere ince, Peygamber Efendimiz’in
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  Kerîm’de geçen bir emirdir. Müslümânlar içinde, terbiye ve
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                      ehvetlerine uyanlar, z
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                kimse yoktur. Ben sizi, dile kolay gelen, mîzânda a ır basan iki
 hem de verdi in hükümden dolayı, hiçbir sıkıntı duymaksızın
                                                                                                                                                                                                 O’nun hiçbir hareketinde, hiçbir i inde, hiçbir sözünde, hiçbir
                                                                                                                                            TERB YE:  Ki iyi,  yava   yava ,  rûhen  ve  bedenen  yeti tirmek,
 6-  slâm’ı ya ayacak ve ya atacak bir nesil hazırlamak
 hatlarıyla tesbît etmemizde fayda vardır.  Bunları maddeler
         edebilece imiz bir kısım bahtiyârlar, îmân ve  slâm ile mü erref
                                                               slâm, daha evvel  ahsiyet bakımından zayıf olan bir millet ve
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  aydınlatma i iyle görevli husûsî muallimlerin bulunması gerekir.
                                                                                                                                                                                                                                                                             aklı o kadar çoktu ki  Arabistân yarımadasında,  sert  ve inatçı
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     buna  iddetle kar ı çık
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                kelimeyi söylemeye da’vet ediyorum. O da, Allah’dan ba ka ilâh
 teslîm olmadıkça, îmân etmi  olmazlar. (Nisâ, 65) Bir kimse,
                                                                                                                                                                                                 zaman, hiçbir çirkinlik, hiçbir kusûr görülmemi tir.   te bu
                                                                                                                                            olgunla tırmak demektir. Peygamber Efendimiz; Bütün çocuklar,
 7- Adâleti kavratmak [Devlet Ar ivleri eski Gn. Mdr. Merhûm
 hâlinde  öyle sıralayabiliriz:
                                                              de er bakımından kıymetsiz bir ülkede zuhûr e i. Daha
         olmu , kâ rlerin tahammülü çok güç olan ezâ ve cefâlarına
                                                                                                                                                                                                                                                                             insanlar arasında  gelip çok  güzel  idâre  ederek ve cefâlarına
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  Büyük  slâm Âlimi  mâm Gazâlî (rahmetullahi aleyh); her  ehirde,
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     görerek Muhammed Aleyhi
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                olmadı ına ve benim, O’nun kulu ve resûlü oldu uma  ehâdet
                                                                                                                                                                                                 husûs, iyi anla ılacak olursa dînî ve dünyevî i lerimizde, kimi
 Peygamber’e itâat ederse Allah’a itâat etmi  demektir. (Nisâ, 80)
                                                                                                                                            Müslümânlı a uygun ve elveri li olarak dünyâya gelirler.
 Prof. Dr.  smet Miro lu, yazdı ı bir makâlesinde, Venedikli
 1-  bâdet duygusunu geli tirmek, insanın aklını ve rûhunu
                                                              yirmi-otuz sene  geçmeden, uçsuz-bucaksız  geni  mülk  ve
         sabretmi ,  slâm güne inin, di er insanların evlerine de girmesi
                                                                                                                                                                                                                                                                             sabrederek onları yumu aklı a ve itâate getirdi ini, ço unun
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  akâid konusunda ortaya çıkacak tereddütleri gidermek için bir
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     O’na ve inananlara dü m
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                etmenizdir. Allahü Teâlâ, bana, sizi buna da’vet etmemi emre i.
                                                                                                                                                                                                 örnek almamız gerekti i açıkca ortaya çıkar.  Zîrâ
 Peygamber’in emrine muhâlefet edenler,  tneye ve can yakıcı
                                                                                                                                            Bunları, sonra anaları-babaları, Yahûdî veya Hıristiyân yahud
 Hıristiyân bir tâcirin, Konya kâdısına, Konyalı bir tâcir aleyhine
 e itmek ve dü ünceyi geli tirmek.  bâdet duygusunu geli tirmek
                                                              saltanatları parçalayarak, asırlar ve nesiller boyu devam
         için cânla- ba la çalı mı lardır.
 azâba u ramaktan korksunlar. (Nûr, 63) Allah’tan ve kıyâmet
         AKADEMİ OCAK 2025                                    Sevgili  Peygamber’imizin   slâm’a  slâmiyet,  cihân- ümûl                    edegelen eski dinleri yıkarak, millet ve kavimlerin içindekilerini   Mecûsî yaparlar. buyurarak Müslümânlı ın yerle tirilmesinde en   Peygamberimiz’in ve O’nun izinden giden âlim ve velîlerin, nasıl   dînlerini bırakıp  Müslümân  olduklarını  ve  dîn-i  slâm  yolunda,    slâm âliminin bulunmasının farz-ı kifâye oldu unu belirtmektedir
                                                                                              İlim ve Araştırma Dergisi
                                                        İSTANBUL İSLAMİ İLİMLER
                                                           AKADEMİSİ
 MEYDÂNA GELEN NETÎCE  verir.” buyuruluyor. Eshâb-ı kirâm anlatılırken de “küntüm hayra   1- Kayınpeder olanlar: Hazret-i Ebû Bekir, Hazret-i Ömer,
 Allahü  Teâlâ,  yukarıda  da  belir i imiz  gibi,  Âdem  ümmetin…” buyurulup onların önemli bazı vası arı zikrediliyor:   Hazret-i Ebû Süfyân.
 Aleyhisselâm’dan beri insanları ebedî saâdete kavu turmak için   Emr-i ma’rûf ve nehy-i münker yapmaları ve îmân etmeleri.   2- Damat olanlar: Hazret-i Osmân ve Hazret-i Ali.
 peygamberler göndermi tir. Peygamberler, insanları kurtulu a   Sahâbe-i Kirâmı Medheden Üç Âyet-i Kerîme Allahü teâlâ,   3- Kayınvâlide olanlar: Âi e vâlidemizin annesi Ümm-i Rûmân,
 dâvet etmi ; do ru olan yolu, çektikleri bütün sıkıntı ve eziyetlere   Kur’ân-ı Kerîm’de meâlen buyuruyor ki:   Hafsa vâlidemizin annesi Hazret-i Zeyneb, Ümm-i Habîbe
 ra men  bıkmadan,  yılmadan  anlatmı lardır.  Sevgili   1- “( slâm’da)  birinci  dereceyi  kazanan  Muhâcirler (Mekke-i   vâlidemizin annesi Hazret-i Hind.
 Peygamberimiz’in,  150  bin  mübârek  insan,  güzîde  sahâbe,   Mükerreme’den Medîne-i Münevvere’ye hicret eden sahâbîler) ve   4- Kayınbirâder olanlar: Hazret-i Abdullah bin Ömer, vahiy kâtibi
 hayırlı bir ümmet  meydâna getirmesi, onların da 30-40-50 sene   Ensâr (Muhâcirlere yardım eden Medineli Müslümanlar)  ile   Hazret-i Muâviye gibi. Resûlullah Efendimiz, kayınbirâderi
 gibi çok kısa zaman zarfında gâyet mahdûd imkânlarla   güzellikle onlara tâbi olanlardan Allah râzî olmu tur; onlar da   Hazret-i Muâviye için de, “Yâ Rabbî, ona kitap ö ret, ülkelere
 Endülüs’ten Çin’ e kadar olan geni  co rafî bölgeleri fethedip   Allah’dan râzî olmu lardır. Allah, bunlar için, içinde ebedî,   sâhip et ve azâptan koru!” buyurdu. ( mâm Ahmed, Taberânî)
 oralara ilim, irfân, ahlâk, fazîlet, medeniyet, adâlet, nûr ve hidâyet   temelli kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetler    bni Hacer-i Mekkî diyor ki: “Hazret-i Muâviye, sahâbenin
 götürmeleri ciddiyetle incelenmesi gereken bir konudur.   hazırladı.   te bu, en büyük bahtiyarlık  (kurtulu )tur.” (Tevbe   büyüklerindendir. Resûlullah’ın neseple ve nikâhla çok yakını ve
 Peygamberlerin âhirete irtihâllerinden sonra da onlara tam tâbi   Sûresi, 100)  mahremidir. Server-i âlem, onu övmü tür. Onda  slâmiyet, sohbet,
 olan, Allahü Teâlânın sevgisi ile dolu, ma’nevî sırlar sâhibi âlim ve   2- “Siz, insanlar için çıkarılmı  en hayırlı bir ümmetsiniz...”  (Âl-i   nesep, nikâhla akrabalık  ere eri toplanmı tır.”  (Es-Savâıku’l-
 velî zâtlar, her memleke e ve her devirde bulunmu  ve insanların    mrân Sûresi, 110) Ya’nî sahâbe-i kirâm, peygamberlerden sonra,   Muhrika)
 dîn ve dünyâ saâdetine ula maları için çalı mı lardır.  bütün insanların en iyileridirler.  NETÎCE:
 3- “Sana, Allahü Teâlâ ve sana tâbi’ olan mü’minler yeti ir.” (Enfâl
 ON BE  ASIRDIR MÜSLÜMÂNLA  REHBERL K EDEN                     urası bir gerçektir ki insanlar, Allah’ın ve peygamberlerinin
 ULEMÂ VE EVL YÂ EKS K OLMAMI TIR  Sûresi, 64)  slâm’ın ilk zamânlarında sahâbe-i kirâm çok az idi. Fakat   emir ve yasaklarına uydukları müddetçe, huzûrlu ve râhat bir
 On be  asırdır Müslümânlara rehberlik etmi , onlara do ruları   Allahü Teâlânın yanında dereceleri pek yüksek oldu undan, Sevgili   hayât ya amı lar, birbirlerini sevip-saymı lardır.  Emirlere ve
 ö retmi , kendileri de eksiksiz  slâmî birer hayât ya amı    Peygamber’ine hitâben,  “Dîni yaymakta onlar sana kâ dirler.”   yasaklara uymadıklarında ise huzûrsuz olmu lar, râhatları
 bulunan ulemâ ve evliyâ-yı kirâmın hâl tercümeleri ya’nî   buyurdu. Sahâbe-i kirâmı medheden ba ka âyet-i kerîmeler de   bozulmu ; ahlâksızlık,  zulüm  ve  haksızlık  bütün  cemiyeti
 biyogra leri  muhtelif  kitaplarda  geni çe  anlatılmaktadır. Bu   vardır. Eshâb-ı kirâmın büyüklü ünü bildiren be  hadîs-i  erîf:   sarmı tır. Dînimizde, târihimizde, kültür ve medeniyetimizde
 büyük âlim ve velîler, kendi asırlarında oldu u gibi   Sevgili Peygamberimiz buyurmu lardır ki:  e itimden maksat iyi insan, orijinal ismiyle söylemek gerekirse
 zamanlarından sonra da dâimâ sevilen ve sayılan, hayâtları   1- “Zamân(asır)lar ahâlîsinin en hayırlısı (en iyisi), benim   insân-ı kâmil meydâna getirmektir. Burada, hemen  mâm-ı
 örnek alınan kimseler olmu lardır.  üphesiz ki iyi insanların   asrımın ahâlîsidir. [Ya’nî sahâbe-i kirâmın hepsidir.] Ondan sonra   Gazâlî’nin bir sözünü hâtırlayarak mevzûmuza devâm etmek
 hayâtları ö renildikçe iyilerin adedi artacaktır.  slâm ve Türk   ikinci asrın, ondan sonra üçüncü asrın mü’minleridir.”  istiyoruz. Buyuruyor ki:  nsanlar üç gruptur: Birinci  grup, gıdâ
 târihi boyunca sultânlar, pâdi âhlar do ruyu onlarla bulmaya   2- “Eshâbımın her biri gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine   gibidir; herkese her zaman lâzımdır.  kinci grup, devâ (ilâç gibidir);
 çalı mı lar, hakîkî (ya’nî ma’nevî) sultânların onlar olduklarını   uyarsanız hidâyete kavu ursunuz.” Ya’nî hangisinin sözü ile   bazı insanlara bazen lâzım olur. Üçüncü grup ise illet (maraz, derd,
 görmü ler, onların nasîhatleri ile devlete, millete ve insanlı a   hareket ederseniz do ru yolda yürürsünüz. Denizlerde, çöllerde,   hastalık) gibidir; herkes ondan kaçar ama o, insanlara bula ır.
 faydalı olmaya çalı mı lardır. Târih boyunca insanlı a huzûrlu   yıldızlarla ve pusulalarla cihet bulundu u, yol alındı ı gibi bunların   Burada, insanların, birinci gruptan olmaları yani herkese lâzım olan
 devirler  ya atmı   olan  Emevîler, Abbâsîler, Karahânlılar,   sözleriyle hareket edenler de do ru yolda giderler.  gıdâ gibi olmaları esâstır.   te, bizim târih ve medeniyetimiz
 Gazneliler, Timuro ulları, Bâbürlüler, Selçûklular, Osmânlılar   3- “Eshâbımın hiçbirine dil uzatmayınız. Onların  ânlarına   Fethi’nden önce Allah için mâl veren ve sava anlara, fetihten   boyunca,  e itimimizin  ana  hede  bu  olmu tur. Zâten
 ve daha birçok  slâm devletinin sultânları,  hep bu büyüklerin   yakı mayan bir  ey söylemeyiniz! Nefsim elinde olan Allahü   sonra veren ve sava anlardan daha yüksek derece vardır. Hepsi   peygamberler târihini inceledi imizde de onların hepsinin
 rehberli inde hizmete devâm etmi ler; yeri gelince atlarının   Teâlâya yemîn ederim ki sizin biriniz Uhud Da ı kadar altın   için hüsnâyı [cenneti] söz verdim.” [Hadîd, 10] Birkaç hadîs-i   gâyesinin  yüksek ahlâklı, iyi insanlar meydâna getirmek
 arkalarından gitmi ler, bâzan onlarla sava lara katılmı lardır.   sadaka verse eshâbımdan birinin bir müd (875 gr.) arpası kadar    erîf meâli de  öyledir:  “Allahü Teâlâ, beni insanların en   oldu unu görüyoruz. Son peygamber olan Hazret-i Muhammed’in
 Onlar, duâ ordularının kumandânları ve dertlerin ma’nevî   sevâb alamaz.” Bu hadîs-i  erîf, Eshâb-ı kirâmın kalblerinin ne   asîlzâdesi olan Kurey  Kabîlesi’nden seçti ve bana onların   (aleyhisselâm) hadîs-i  erî erini okudu umuzda da bazı temel
 tabîbleridirler.  Bu vesîleyle bir nebze, sahâbe-i kirâmdan   kadar temiz oldu unu göstermektedir. Çünkü, sadaka vermek   arasından en iyilerini eshâb [arkada ] olarak ayırdı. Bunlardan   ta larını görüyoruz. Onlara geçmeden evvel  unu önemle ifâde
 bahsedelim: “Biz, hangi  kavme, millete  peygamber gönder-   ibâde ir.  bâdetlerin sevâbı, niyyetin temizli ine göredir.  birkaçını bana vezîr olarak ve dîn-i  slâm’ı insanlara bildirmekte   edelim ki Sevgili Peygamber’imiz, kendisini bir muallim (e itimci)
 diysek onu ancak kavminin, milletinin diliyle gönderdik ki her   4- “Eshâbıma dil uzatmakta Allahü Teâlâdan korkunuz! Benden   yardımcı olarak seçti. Bunlardan bazılarını da eshâr  [zevce,   olarak tanıtmı ; e itimcilik vasfını, gönderili  sebepleri arasında
  eyi onlara açıkça anlatsın.”  ( brâhîm (14), 4) “Biz, Kur’ân’ı   sonra onları kötü niyyetlerinize hedef tutmayınız! Nefsinize   kayınpeder, kayınvâlide, kayınbirâder ve baldız gibi kadın   zikretmi ,  hayâtı boyunca  bunu  tatbîk  etmi   ve  muva akiyeti
 sâdece, onunla Allah’tan sakınanları müjdeleyesin ve  iddetle   uyup kin ba lamayınız! Onları sevenler, beni sevdikleri için   tarafından akrabâ]  olarak ayırdı. Bunlara sövenlere, i irâ   târihen sâbit, ba arısı dost-dü man herkes tarafından kabûl edilmi
 kar ı çıkan  bir toplulu u  uyarasın  diye  senin  dilinle  (indirip   severler. Onları sevmeyenler, beni sevmedikleri için sevmezler.   edenlere, Allahü Teâlânın, bütün meleklerin ve insanların laneti   bir e itimcidir. O, 23 senede, 150 bin mübârek insan, güzîde sahâbe
 okutarak) kolayla tırdık.” (Meryem  (19),  97)  “Biz, Kur’ân’ı   Onlara elle, dille eziyyet edenler, onları gücendirenler, Allahü   olsun!” [Hâkim]  “Eshâbımı,  ezvâcımı  ve  ehl-i  beytimi seven,   meydâna getirmi tir. Onlar da otuz-kırk-elli sene gibi çok kısa
 yabancı bir  dil  ile  göndermi  olsaydık  muhakkak  derlerdi  ki   Teâlâya eziyyet etmi  olurlar ki bunun da muâhazesi, ibret cezâsı   cenne e benimle beraberdir.” [Râmûz] “Allahü Teâlâ bana söz   zaman zarfında, gâyet mahdût imkânlarla, Endülüs’ten Çin’e kadar
 onun âyetleri niçin açık beyân olunmadı? Bu ne? Dil yabancı,   gecikmez, verilir.”   verdi ki kızlarını aldı ım ve kızlarımı verdi im âileler, cenne e   olan geni  co rafî bölgeleri fethedip oralara ilim, irfân, ahlâk, fazîlet,
 muhâtab Arab” (Fussılet (41), 44) “Biz, Kur’ân’ı, ö üt alsınlar   5- “Beni gören veyâ beni görenleri gören bir Müslümân’ı   benimle olacaklardır.” [Deylemî] “Benimle evlenen veya kız alıp   adâlet, medeniyet, nûr ve hidâyeti, tek kelimeyle söylemek
 diye senin dilinde indirerek kolayca anla ılmasını sa ladık.”   cehennem  ate i yakmaz.” Eshâb-ı kirâmın büyüklü ünü,   verdiklerim, cehenneme girmezler.” [Deylemî,  bnün-Neccâr]   gerekirse Allahü Teâlânın mukaddes dîni  slâmiyyet’i
 (Duhân (44), 58)  “And olsun biz, Kur’ân’ı ö üt alınsın diye   derecelerinin yüksekli ini bildiren hadîs-i  erî er pek çok olup   “Eshârımın  [zevce  tarafından  olan  hısımlarımın]  cennetlik   götürmü lerdir. Hazreti Ömer Efendimiz’in, Biz, en zelîl bir kavim
 kolayla tırdık…” (Kamer (54), 17, 22, 32, 40)   âyetlerinin   birçok kitapta yazılıdır. Biz sadece “zikr-i cüz’ irâde-i kül= parçayı   olmasını istedim. Rabbim de bu iste imi kesin olarak kabûl e i.”   idik; Allahü Teâlâ, bizi  slâmiyyet’le azîz eyledi. sözü ne kadar
 yanında, Kur’ân-ı Kerîm’de  “ve-zekkir…” (Zâriyât (51), 55)   zikredip bütünü kasdetme” kâidesine göre hareket e ik. Eshab-ı   [Hâkim]  Eshârdan,  Resûlullah’a  akrabâ  olmakla  ere enip   manidârdır.
 “Hâtırlat, ö üt ver çünkü ö üt, hâtırlatma, mü’minlere fayda   kirâmın hepsi  cennetliktir. Bir âyet-i kerîme meâli:  “Mekke’nin   cennetlik olanlardan bazıları  unlardır:
         AKADEMİ  I  12
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19